25 Eylül 2015 Cuma

4.KMBT || Kutsal İnek - David Duchovny | Kitap Yorumu


Adı: Kutsal İnek 

Yazarı: David Duchovny

Sayfa Sayısı: 160

Yayınevi: April Yayınları 

Goodreads Puanı: 3.34/5

Benim Puanım: 3/5

Seri: Yok


Tanıtım:



Hindistan’dan Türkiye’ye, İsrail’den Filistin’e kıtalar arası bir macera! 

 X-Files ve Californication'ın yıldızı David Duchovny'den katıla katıla okunacak lezzetli bir hiciv, iyimser bir sistem eleştirisi, bir doğal hayat manifestosu. 

 Siz, ben, biz, yabandaki hayvanlar, dizinizin dibindeki hayvanlar, 
 tabağınızdaki hayvanlar, yanınızda duran kişi... 
 Hepimiz biriz. 
 Hepimiz kutsalız. 

 Bütün inek anneleri gibi aniden ortadan kaybolan annesinin özlemiyle yanıp tutuşurken, insan ırkının himayesindeki ineklerinbaşına gelenleri öğrenen Elsie, bir gece çiftlikten kaçar. Hindistan Operasyonu dediği kaçış projesinin hedefi makûs talihine dur demek, feleğin tekerine çomak sokmaktır. 
 Bu özgürlükçü macerada Elsie’ye onunla aynı emelleri taşıyan 
 bir domuz ve bir hindi yoldaşlık eder. 

 Güçlerini birleştiren hayvanlar ezber bozarak insanlığa nanik yapıyor! 

 “Hayvan Çiftliği'nden bu yana yazılmış en ilgi çekici hikâyelerden." 
 Time Out 
 ”David Duchovny'nin cezbedici, cesur ve hazırcevap icadı Elsie Bovary, hiçbir okurun karşı koyamayacağı bir edebiyat festivalini garanti ediyor.”
 Rafael Yglesias

Yorum:

Bu tür kitaplar okumam ve sevmem belki ama bu kitabı gerçekten beğendim. Sevmedim ama beğendim. Yazar küçücük bir kitaba her şeyi doldurmuş. Kitapta beni çeken en önemli etken Türkiye'de geçmesi de. Bilirsiniz ki biz Türkler ismimizin geçmesiyle ayrı bir sevinç yaşarız. O tarif edilemez duygu :D

Her neyse kitap tatlı bir ineğin ağzından anlatılıyor. O ve birkaç hayvanın macerasını, yolculuğunu. Çok fazla yazılacak bir şey bulamıyorum gerçi. Yazılacak çok şey var ama aklıma gelmiyor işte, mazur görün. 

Kitabı önerir misin derseniz evet derim çünkü gerçekten hoş bir kitap. Almasanız da olur ama alsanız da olur. İçinde bir sürü çizim var. Hoş karakütürler ayrı bir çekiyor kendine. Hele o kapağı yok mu? Afet. O kapaklar harika resimler çekilebilirsiniz. :D

Puanım:3/5


April Yayınları'na sponsorluğu için teşekkür ederiz.

21 Eylül 2015 Pazartesi

How I Met Your Mother - FİNAL (Spoi) | Dizi/Film



Saatlerimi, günlerimi; hatta uykularımı verdiğim diziyi sonunda bitirdim. Koskoca 9 sezonluk dizinin bir hiç uğruna olması beni hayal kırıklığına uğrattı. Oraya geleceğim ama ilk önce diziyi izlememin sebebini anlatayım. Diziyi 2 sene veya 1 sene önce izlemeye başlamıştım ama bir nedenden dolayı devam ettirmemiştim. Yaklaşık 1 ay önce de Beyza'nın final bölüm için yazısını gördüm ve hazır tatildeyken izliyeyim bitsin dedim. Hunharca dizi izledim. Sezonları bitirdim. 1 günde 1 sezon bitirdiğimi biliyorum ben. Meğerse bir hiç içinmiş.

Bir noktadan sonra dizi affedersiniz ama boka sardı. Dizi eski tadını vermemeye başladı. Dizi uzadıkça uzadı. 7. sezondan sonra artık dizi bitti. 8 ve 9. sezon berbattı. 8. Sezon belki idare ederdi ama 9. sezon hüsran..





Hatırlarsanız Barney 8. sezonda Robin'e evlilik teklifi etmişti. Ben Robin ve Ted'i desteklerken bu olmuştu. Açıkçası Robin tam sürtük. Bir Ted, bir Barney. Dur yahu! Ve Ted de buna bir şey demiyor ve sonuna kadar da haklı. Bu bir olgunluk ama Robin de fazla oluyor. Sonrasında Robin ve Barney oldu, tamam, onaylıyorum dedim.




Ve sonra evlendiler. Ama bu evliliğin 3 gününü bir sezonda mı anlatılması gerekiyordu? Yemin ederim bunaldım. Ya bölümleri geçtim hep. Bu zaten başlı başına hayal kırıklığı. Ve final? 40 dakika boşaydı. Finalde bir sürü alakasız şey vardı. Daha iyisini beklerdim.




3 yıllık bir evlilikten sonra basitçe boşandılar. Robin çok iyi bir muhabir olurken Barney eski hayatına döndü. Ne saçma ama! Bu da tam bir hayal kırıklığıydı. Her şey öyle basitti ki. Bundan daha iyi final yapabilirdik.





Ve 9 sezonun ardından tanıştılar. Peki ya sonrası nasıldı? Buna daha sonra değinicem. Tracy ile tanışması bir çok kez 1 adım kadar uzaklıktaydı. Ama her zaman bir şey oldu ve tanışamadılar. Ve sonunda Barney ve Robin'in düğününde bas çaldı. Bu mu yani? Daha iyi bir şey olamaz mıydı? Daha Ef- Bekle. -sanevi. İki çocuktan sonra da evlendiler, ne hoş! Tamam belki yabancılarda bu normal bir şey belki ama Ted'in Tracy hamile olduğu anda, hatta ondan daha önce onla evlenmesini beklerdim. Ted böyle biriydi. Her neyse.





Evlendiler, pekala. Ne kadar geç olsa da evlendiler. Dediğim gibi bulduğu anda onla evlenmesini ister ve beklerdim.



Sonra Tracy hasta oldu. Peki hastalığı neydi? Bilmiyoruz. Son sözleri? Yine bilmiyoruz. Bir sürü saçmalık. Tracy ölmemeliydi. Barney ve Robin ayrılmamalıydı. Hepsi mutlu bir çift olarak yaşamalıydı. Bunun yerine senaryo yazarları 1. sezona, başa döndürdü. Ted yine Robin'in peşinde. Ted o kadar harika biri ki.. Değerini bilemeyen Robin ve değerini sonuna kadar bilen Tracy. Sonuç: Robin. Neden ya? Hayır yani neden Robin? Ya çocuklarının bunu onaylaması? ''Annem öleli 6 yıl oldu baba, artık zamanı!'' mı?! Hiçbir ''Biliyorum, baba. Onu özlüyorsun. Bizde özlüyoruz ama annem de böyle olmasını isterdi. Hayatımıza devam etmemizi. Annem her zaman kalbimizde olacak. Robin teyzeyi seviyoruz ve sende seviyorsun. Annem öleli 6 yıl oldu baba, artık zamanı!'' Benden daha iyi final çıkardı.



Ted Robin'in kapısına geldi ve 1. sezondaki şeyler tekrarlandı. Sonunda Ted yine üzülecek. Robin hep daha fazlasını istiyor. Değer bilmiyor. Ted her zaman onu sevdi, evet ama Robin bunun değerini bilemiyordu. Hala da bilemiyor bence.



Son bölümü hatta son sezonu geçe geçe izledim. Ama duyduğum kadarıyla Barney bir kızla yatmış ve o kız hamile olmuş. Hastanede olduğu kısım dışında hiçbir şey yok. Kadın kim falan hepsi boş. Saçma bir şekilde Barney birden çocuğuna bağlı mı yaşayacak. Benim bildiğim Barney her zaman kaçardı ama şimdi noldu?




Marshall ve Lily'ye gelirsek 3. çocukları doğacak. Konu o kadar Barney-Robin-Ted arasında dönüuor ki Marshall ve Lily'ye yer kalmıyor ama Marshall Lily için Roma'ya gidiyor. Yahu Lily basit bir ressam. Marshall da yargıç olacakken yine Lily'nin dediği oluyor. Ama yine de bu çifti seviyorum. Final o kadar saçmasalaktı ki bu çifti de ayıracaklar sanmıştım.



Yazarlar finali planlamıştı zaten. Robin ve Ted birlikte olacaktı. Ve son geldiğinde bütün olaylar baştan savma oldu. Final bölümü 3 bölümden oluşsaydı bari. Her şey çabucak geçildi. Tracy öldü ve Robin Barney'le ayrıldı. Sonuç olarak Ted ve Robin. İki kelime; HAYAL KIRIKLIĞI.










How I Met Your Mother | Final 





11 Eylül 2015 Cuma

3.KMBT || Emanet Mezar - Ariana Franklin | Kitap Yorumu + Okumak İçin Sebepler




Adı: Emanet Mezar

Yazarı: Ariana Franklin

Sayfa Sayısı: 432

Yayınevi: Martı Yayınları

Goodreads Puanı: 4.06/5

Benim Puanım: 3/5

Seri: #3


Tanıtım:



Glastonbury Manastırı'nda, bir tabutta iki insana ait iskelet kalıntıları bulunur. Bu iskeletlerin Kral Arthur ve Kraliçe Guinevere'e ait olduğu söylentisi yayılır. II. Henry hükmettiği topraklardaki Gallilerin Kral Arthur'un döneceğine dair besledikleri umudu yok etmek ve çıkabilecek bir isyanı dizginlemek amacıyla, bu iskeletlerin kimliklerinin belirlenmesini emreder. Bu görev kralın ölüm üstadı Adelia Aguilar'a verilir. Adelia ve onun yakın dostu Emma'yı, mezarlıklardan cüzamlı adasına, manastırın dehlizlerinden kralın sarayına uzanan nefes kesen bir macera ve geçmişin derinliklerine saklanmış büyük bir sır beklemektedir. Emanet Mezar, soluk soluğa okuyacağınız muhteşem bir tarihi gerilim romanı.

"Ariana Franklin, tarihi gerilim romanının, roman kahramanı Adelia Aguilar ise ölümün kraliçesi."
-Publishers Weekly-

"Emanet Mezar, bir manastırın derinliklerindeki mezarlarda, geçmişin kuytu köşelerinde, sırların kenar çizgilerinde dolaşan muhteşem bir roman."
-Booklist-

"Ölüm, esrarengiz olaylar, rüyalar, tutku, inanç, hırs ve ihanet bu kitapta bir arada. 12. yüzyılın karanlığında ışığa yeni bir yol açan kahramanların izini sürmek isteyeceksiniz."
-Amazon-

Yorum:


Herkese merhaba!! Bugün Cuma ve tur kapsamında okuduğumuz kitabın yorumunu yapacağım. Okullar da açılacak, az kaldı. Ben daha yeni liseye geçtim ve belki de sevinmem gerek ama berbat durumdayım. Okulum benim evime uzak ve bu beni içimi kemiriyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlıyorum faydasızca. Umarım istediğim okula bir şekilde geçerim. Neyse..


Öncelikle Martı Yayınları'na gerçekten çok teşekkür ederim. Bu eğitici, faydalı kitap için ancak şunu da söylemeliyim ki kitabı hiç sevmedim. Kitabın yarısını, hatta yarısından çoğunu zorla okudum. Kitap mitolojiyle, bilgiyle doluydu ama benim yaşıma uygun değildi bence. Çoğu kelimeyi açıklama yaptıkları halde anlamadım. 

Aslında konusu da çok güzel. Kral Arthur ve Guinevere'yi Merlin dizisinden biliyorum ve beni tanıyanlar bilir ki Merlin dizisi benim canımdır. Ona rağmen kitabı beğenmedim. Olaylar çok karışıktı, darmadağınıktı. Bir noktadan sonra bünyem kaldırmadı. 

Konusundan bahsetmek gerekirse Adelia Aguliar cesetlerden iyi anlayan biri. Yani ben de tam anlamadım aslında ama heralde cesetlerle ilgili bilgisi var. Mesela nasıl öldüğünü falan anlayabilir. Ölüm üstadı mı ne diyor. Her neyse.

Glastonbury Manastır'ında iki ceset bulunuyor, o cesetlerin Kral Arthur ve Kraliçe Guinevere olduğu düşünülüyor. Gerçeği öğrenmek için de Adelia görevlendiriliyor. Bir çok zorlukla uğraşırken bir de arkadaşı Emma'yı bulmaya çalışıyor.

Yazar baya bir araştırma yapmış, belli. Ama o araştırmaları sanki kitabın ilk yarısına sığdırmış gibi. Kitap kafanıza karıştırabilir ama bir noktadan sonra da zevk almanızı ve sevmenizi sağlayabilir. Ancak sevmeniz için ilk olarak bu kitabın başlarını sabırla okumalısınız. 

Sonlar ayrı bir güzeldi. Bütün sorularınızın cevaplarını buluyordunuz. Gerçekten kitabın sonu olunca 3 verdim yoksa 1 veya 2 de verebilirdim. Görüşmek üzere!!

Okumak İçin Sebepler

- Eğer mitolojiyi seviyorsanız bu kitabı okumalısınız, baya yararlı.

- Merlin dizisini sevdiyseniz bu kitaba da bir şans verebilirsiniz.

- Hem polisiye-gerilim kitabı okumak, hem de tarihi kitap okumak istiyorsanız doğru kitap kesinlikle bu.

Puanım: 3/5